Türkiye yanıyor.
Eşi benzeri görülmemiş bir ihmal katliamında insanları, hayvanları, doğayı, tüm canlarımızı kaybediyoruz.
Saray Rejimi’nin tercihinin yangını söndürmek değil büyütmek olduğu bir felaketle daha karşı karşıyayız. İktidarın ülkenin yaşadığı her krizi kendisi için fırsata çevirme girişimlerinin çok acı bir örneğini daha yaşıyoruz.
İktidara rağmen yangınlara karşı canla başla mücadele eden tüm yurttaşlarımıza, itfaiye ekiplerine ve belediyelere minnettarız.
Halkımızın yalnız yangına karşı değil bir ihanete karşı onur mücadelesi vermekte olduğunu biliyoruz, görüyoruz.
Tüm yurttaşlarımızı bu mücadelenin parçası olmaya, hem yangından hem de bu çete düzeninden kurtulmak için var gücüyle görev almaya davet ediyoruz.
Yangın yerine dönen ülkemizde devletin tüm imkanlarını bu felaket için seferber etmek yerine bir yandan sahte vatanseverlik nidaları atarken bir yandan da ellerini ovuşturarak kupon arazilere çökme hesapları yapanları tanıyoruz!
Öfkeliyiz!
İçimiz yanıyor!
Oturup beklemeyi, alışmayı, bu ülkenin bu karanlığa mahkum olduğunu kabullenmeyi reddediyoruz.
İçinden geçtiğimiz günler normal günler değildir ve hiçbirimizin hayatını olağan biçimde sürdürmeye hakkı yoktur.
1. Saray Rejimi’nin bu topraklardaki tüm canlıların yaşamını hiçe sayan, bir yağma ve talan iktidarı olduğu açığa çıkmıştır. Kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, çeteleşmiş bu iktidar ve gözlerimizin önünde yanarak can veren, binlerce hayvanı “beyaz et” olarak gören lideri, ülke topraklarının yanmasına, yurttaşlarımızın ve canlıların yaşamlarını yitirmesine yol açmış, yangınları bile isteye durdurmamış ve nihayet sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmıştır.
Ağır bir ihanet sergileyen, yönetme ehliyeti ve meşruiyetini tamamen yitirmiş partili cumhurbaşkanı derhal istifa etmelidir. Türkiye vakit kaybetmeden bu Saray Rejimi’nden kurtulmalıdır.
2. Savaş koşullarında kurulmuş TBMM ve halkın oylarıyla seçilmiş milletvekilleri, yaşadığımız olağanüstü koşullar karşısında sorumluluğunu yerine getirmelidir.
Ülkemizin ve halkımızın kaderi tek bir kişinin iki dudağı arasına tek edilemez!
Bir metrekare toprağımızın daha yanmaması, tek bir canlının dahi hayatını kaybetmemesi ve gereken yasal ve idari tedbirlerin alınması için TBMM bir gün dahi kaybetmeden harekete geçmelidir.
Vakit tatil vakti değildir!
Meclis olağanüstü toplanarak Saray’ın sırtını döndüğü bu krize çözüm üretmekle mükelleftir.
Bizler bugün burada TBMM’nin göreve başlaması için acil çağrı yapıyoruz. Meclis’i halkın verdiği görevlerini derhal yerine getirmeye çağırıyor, vicdan sahibi tüm milletvekillerinin bu çağrıya kulak vereceğine inanıyoruz.
Meclis Başkanının bugüne dek böyle bir çağrı yapmamış olması Meclis iradesinin Saray’a nasıl teslim edildiğinin en net resmidir. Bu durum kabul edilemez. Tüm muhalefet inisiyatif almalı, 120 milletvekili ile TBMM olağanüstü toplantıya çağırılmalı ve genel kurul acil gündemle toplanarak Saray’ın almadığı tedbiri almak zorundadır.
Derhal adım atılması gereken başlıklara ilişkin önerilerimiz şunlardır.
– Sorumlu Bakanlıklar Genel Kurul’da ve akabinde yargı önünde hesap vermelidir.
– Orman alanlarındaki tüm maden ruhsatları iptal edilmelidir.
– Tüm turizm ruhsatları, yapılaşma, imar planları iptal edilmelidir.
– Yangın söndürme işleri, uçakları, helikopterlerinin özelleştirilmesi ya da orman yangınlarına ilişkin asli ve alt işlerin özel sektöre devri yasaklanmalıdır.
– Hava araçları dahil yangın söndürme envanteri için gerekli bütçe ayrılmalıdır.
- Ülkemizde ve tüm dünyada yaşanan yangınların baş sorumlusu olan İklim Krizi ile mücadele için fosil yakıta dayalı enerji politikalarından derhal vazgeçilmeli, Paris İklim Anlaşması onaylanmalıdır.
– Yangınlarla mücadele eden emekçiler için yapılan altı boş “hakkınızı ödeyemeyiz” söylemine son verilmeli, günlerdir canla başla mücadele eden emekçilerin hakları derhal yasal düzenlemelerle teslim edilmelidir. Orman işçilerinin hakları verilmeli, itfaiyeciler ayrı meslek grubunda tanımlanmalı, 3600 ek gösterge hakları verilmelidir. Emekçilere kadro, lojman gibi iyileştirici düzenlemeler getirilmelidir.
– İtfaiye emekçilerinin yıllardır talep ettiği gibi yangın müdahalesi sırasında hayatlarını kaybetmeleri halinde şehit, yaralanmaları halinde gazi sayılmalıdır.
– Meclis Dışişleri Komisyonu ve dostluk grupları dış yardımlar için katkı sağlamalı, uluslararası dayanışma Saray Rejimi’nin kibrine ve ırkçı yaklaşımlarına kurban edilmemelidir.
3. Türkiye’nin, ormanlarımızın, havamızın, derelerimizin, tüm canlıların ve yurttaşlarımızın bu iktidardan meşru yollarla en kısa sürede kurtulması için gereken ne varsa Türkiye İşçi Partisi olarak yerine getireceğimizi ilan ediyoruz. Bunun için, diğer muhalefet partileriyle de istişareye açık olduğumuzu duyuruyoruz. Memleketin geleceğine dair sorumluluk hisseden tüm siyasi partilere, sendikalara, meslek örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine ve yurttaşlarımıza birlikte mücadele çağrısı yapıyoruz. Sorumluluk hepimizindir!
4. Parti vekillerimiz ve merkez yöneticilerimiz yangın ve sellerden zarar gören Antalya, Muğla, Van başta olmak üzere pek çok kentte varlıklarını sürdürecek, kurtarma ve destek faaliyetlerine belediyelerle eşgüdümlü şekilde dahil olmaya devam edecektir. Yaşadığımız bu felaket karşısında yurttaşlarımızı yalnız ve çaresiz bırakmamak için, bu yaşadıklarımızın hesabını sormak için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı ilan ediyor, halkımızı bu seferberliğe katılmaya çağırıyoruz.
Türkiye İşçi Partisi