Kurtuluş ve Kuruluş için…
BİR YOL VAR!
Türkiye, çok önemli ve keskin bir yol ayrımında.
Ya son 20 yılımızda elimizden hak ve özgürlüklerimizi, geçmişimizi ve geleceğimizi, düşlerimizi ve zenginliklerimizi alan bu iktidardan, Saray Rejimi’nden kurtulacağız ya da bu yağma, hukuksuzluk ve yobazlık sürecek.
Türkiye İşçi Partisi, yakın geleceğe ilişkin planlarını, geldiğimiz bu ciddi aşamanın bilinciyle yapıyor.
TİP, seçimler de dahil, yaşamakta olduğumuz ve daha da yaşayacağımız zorlu süreçlerde yurttaşlarımıza bir yol öneriyor.
Yağmadan, hukuksuzluktan ve yobazlıktan usanmış yurttaşlarımızla, direnen emekçilerle, temel ilkeler doğrultusunda bizimle yol arkadaşlığı yapacak tüm siyasi parti ve çevrelerle konuşup o yolu birlikte açacağız.
1. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Saray Rejimi’ne bir gün daha tahammül edemez. Derhal adil ve şeffaf bir erken seçime gidilmelidir.
Türkiye, Saray Rejimi’nden, onun türettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen ucube sistemden, yarından tezi yok kurtulmalı.
Halkın bu yağma düzenine dayanacak bir günü dahi kalmadı.
Seçimler, olabilecek en kısa sürede yapılmalı.
Şeffaf ve adil bir seçim sürecinin yaşanması için her türlü tedbir alınmalı, tüm yurttaşların ve onların temsilcilerinin bu süreci özgürce takip edebilmesi sağlanmalı.
Saray Rejimi’ni ortadan kaldırma iradesine sahip olanlarla yol alacağız.
2. Saray Rejimi’nden kurtuluşun reçetesi hakiki bir hesaplaşmadır.
Saray Rejimi’nden gerçek anlamda kurtuluş, ancak hakiki bir hesaplaşmayla mümkün olabilir. Alın terine kastedilen emekçiler, özgürlüğe hasret kalmış kadınlar, geleceği ellerinden alınmış gençler, onlarca yıllık emekleri yok sayılan emekliler, traktörlerini dahi kredi borçları nedeniyle kaybetmiş köylüler, barış umutları her gün biraz daha tüketilen Kürtler, eşit yurttaşlık isteyen Aleviler, alenen düşman hukuku uygulanan LGBTİ+’lar, nehirleri, havası, dağları ve ovaları zehirlenmiş yurttaşlar, aydınlar, bilim insanları, sanatçılar bu hesaplaşmanın özneleridir.
Bizden çalınanların hesabını yine biz sormadığımızda, başımıza gelecekleri acı bir şekilde öğrendik.
Hesaplaşacağız!
Bu düzenin suçlarıyla hesaplaşmak isteyenlerle yoldaş olacağız!
3. Bir yeniden kuruluş için meclisi işlevli hale getirmenin de ötesine geçilmelidir.
Yeniden kuruluşu düşlemeyen, tarihin tekerrüründen kurtulamaz.
Kurtuluşu ve kuruluşu birlikte öreceğiz.
Bizim düşlerimiz, parlamenter sistemi kapsar ama ufku çok daha geniştir.
Meclis elbette işlevli hale gelmeli.
Ancak bundan daha ötesi ve doğrusu;
– Yurttaşların üç -beş parti başkanının istediği kişileri değil kendi temsilcilerini seçip gönderebildikleri bir meclis,
– Patronlardan ve onların temsilcilerinden, büyük çoğunluğu zengin ve yaşlı erkeklerden oluşan bir yasama organına izin vermemek,
– Halk düşmanlığına heves edenlere karşı denetimin halkın temsilcileri tarafından yapıldığı bir mekanizma kurabilmek,
– Kendi çıkarını halkın çıkarının üstünde tutan veya başarısız olan temsilcilerin geri çağrılabilmesi,
– Yurttaşların yaşadıkları mahallede, çalıştıkları iş yerinde, okudukları okulda örgütlenme ve karar alabilme haklarına sahip olmalarıdır.
İşte bu yüzden, “Yeni bir kuruluş, yeni bir yurttaşlık bilincinin örgütlenmesiyle mümkün olacak” diyenlerle yol arkadaşı olacağız.
4. Yeniden kuruluş solun eseri olacaktır, olmalıdır.
Kurtuluş ve yeniden kuruluş için Türkiye yüzünü sola, sosyalizmin değerlerine dönmeli.
Yalnız bu iktidar döneminde değil, on yıllardır solu tasfiye etmeye çalışan partilerin memleketi getirdiği durum ortada.
12 Eylül’ün çocukları, darbecileri iktidara buyur eden NATO’cular, patronlar, yobazlar ve faşistler şimdi eserleriyle övünüyor olmalılar; AKP onların eseridir.
Solun, halkın güçlenmediği bir ülkenin AKP’den gerçekten kurtuluşu mümkün değil.
Emekçinin haklarından bahsetmeden, ırkçılığa, siyasal İslamcılara “dur” demeden ne Saray Rejimi’nden kurtulabiliriz, ne yeni bir kuruluşa imza atabiliriz.
Kurtuluş, solun temel ilkelerinin açacağı yoldadır.
Sorumluluğumuzun farkındayız.
Yüzünü sola dönenlerle bu yolu açacağız.
Çağrımız, yalnız siyasi partilere değil tüm yurttaşlaradır.
Gerçek bir kurtuluşa, halkın özne olacağı bir yeniden kuruluşa emek koyacak herkesle birlikte yürümeye hazırız.
TİP, kaderini halkla, halkın çıkarlarıyla, umutlu bir yarında inat eden yurttaşlarla birleştirmiş bir partidir.
Gelin, halkın seçeneğini birlikte yaratalım.
Hesap soranların; kurtuluş ve kuruluş için inat edenlerin; eşitlikte, özgürlükte, laiklikte, adalette ve barışta ısrar edenlerin tarafını yaratalım.
Bir yol var!
Bu yolda biz varız!
Türkiye İşçi Partisi Merkez Komitesi