Türkiye İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu 17 Mayıs günü toplanarak, 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri ile 28 Mayıs’ta yapılması öngörülen 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin aşağıdaki değerlendirmelerde bulunmuş ve kararları almıştır:
1- Saray Rejimi’nin, emekçilerin ve Cumhuriyet’in ikinci yüz yılının kaderini tayin edecek bir sürecin önemli bir aşamasına denk gelen seçimlerin ilk turu geride kaldı. Ortaya çıkan sonucun, TİP’in de dahil olduğu muhalefet cephesinin zaferi olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Öte yandan, aynı şekilde, AKP-MHP öncülüğündeki Saray Rejimi’nin de bir zaferinden söz edilemez. Devletin bütün olanaklarının kullanıldığı, halkın büyük bir kesiminin “terörist” ilan edildiği, sandık hilelerine başvurulan böyle bir sürecin ardından, Recep Tayyip Erdoğan henüz istediği çoğunluğu sağlayamamış, milletvekilliği seçimlerine ise tutarsızlıklar damga vurmuştur.
2- Sol-sosyalist, hayata bilim ve eleştirel akıl çerçevesinde bakan bir parti olarak, mücadele ettiğimiz güçlerin işlediği suçları ve halk düşmanı politikalarını ifşa etmek kadar, kendimizdeki hata ve eksikleri de değerlendirmemiz gerektiğinin farkındayız. Bu açıdan, daha fazla yurttaşımızı, tek adam rejiminin değişebileceğine ve değişmesi gerektiğine ikna etmekte yeterli olmadığımızı görüyoruz.
3- Saray Rejimi’nin ise halktan istediği desteği alamadığını biliyor, görüyoruz. Seçimleri muhalefetin kazandığını söyleyebilecek bir veriye sahip olmasak da, iktidarın da başarılı olmadığını görebiliyoruz. Yüzde 100’e yakın veya üzerinde katılımın olduğu sandık ve bölgelere ilişkin çalışmalarımız, görevli kağıdı ile fazladan kullanılan oylarla ilgili araştırma ve incelemelerimiz devam ediyor. Bu konularda kapsamlı, detaylı, örneklerle işlenmiş raporumuzu en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağımızı duyururuz.
4- Parti olarak çok az sayıda oyla kaybettiğimiz görülen vekillikler için de Hukuk Büromuz ile ilgili örgütlerimizin itiraz ve şikayetleri sürüyor. Kimi seçim çevrelerinde özellikle Yeşil Sol Parti aleyhine ortaya çıkan hata ve tutarsızlıklarla ilgili müttefik partimizle dayanışmamızı sürdüreceğiz.
5- Türkiye İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu, 28 Mayıs’ta yapılması öngörülen 2. Tur Cumhurbaşkanlığı Seçimi çalışmaları kapsamında aşağıdaki kararları almıştır:
a- Parti olarak, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2. Tur seçimini kazanması için bütün olanaklarımızı seferber edecek, aktif bir çalışma yürüteceğiz.
b- Muhalefet cephesinde ve seçmenlerinde görülebilecek yılgınlığın ve umutsuzluğun ortadan kalkması ve yalnız seçimler için değil ülkemizin geleceği için de üstlendiğimiz sorumluluğu yerine getireceğiz.
c- TİP’e seçime girdiğimiz bölgeler itibariyle oy vermiş 1 milyona yakın, seçime giremediğimiz pek çok bölgede oy veremese de gönül vermiş çok daha fazla sayıda yurttaşımızdan isteğimiz ve beklentimiz, ilk turda Kılıçdaroğlu’na oy vermemiş, verememiş en az bir kişiyi daha ikna etmeleri ve sandığa götürmeleridir. Tüm TİP’lilerin birinci görevi budur.
d- İktidar partilerinin etkisi altındaki emekçileri; tek adam rejiminin devamı halinde nafaka gibi, şiddete karşı yasal güvence gibi en temel haklarını kaybetme tehlikesi yaşayacak kadınları; ülkesi için hayal kurmaktan vazgeçme noktasına gelmiş öğrencileri; düzene karşı öfkesini iktidara değil de halkın bir kesimine yönlendiren gençleri kazanmak için elimizden geleni yapacağız.
e- Mükerrer oy kullanımını önlemek üzere parmak boyası uygulamasına geçilmesi talebimizi yineliyoruz.
f- Muhalefet partileriyle özellikle şaibe oluşan seçim bölgelerinde özel önlem almak ve sandık kurulu üyeliklerindeki sorunlara engel olmak üzere temaslarımızı yoğunlaştıracağız.
g- Müşahit çağrılarımızı artıracak, bu konuda gönüllü çalışma yürüten platformlarla ortaklığımızı sürdürecek, kendi veri sistemlerimizi daha profesyonel hale getireceğiz. Müşahitlerimizi özellikle Kılıçdaroğlu’nun az oy aldığı görülen sandıklara yönlendirmek üzere özel bir planlama yapacağız.
h- Depremzede yurttaşların oylarını kullanabilmeleri için önceki turda düzenlediğimiz “Seçmen Köprüsü” çalışmasını da örgütlü ve kapsamlı şekilde yeniden hayata geçireceğiz.
Tüm yurttaşlarımıza bir kez daha ve en yüksek sesle çağrı yapıyoruz:
Kaybedilmiş hiçbir şey yok, kazanılacak bir seçim var.
Kaybedilmiş hiçbir şey yok, özgürlük ve adaletle yeniden inşa edeceğimiz bir ülke var.
Kazanacağız!