Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektöre karşı yaklaşık bir aydır süren öğrenci ve akademisyenlerin haklı direnişi Saray’ı çok korkutmuş olacak ki direnişin önünü kesmek için dört öğrenciyi, önce Doğu’yu ve Selo’yu, ardından dün Şilan’ı ve Türkiye İşçi Partisi üyesi yoldaşımız Anıl’ı tutuklattırdı.
Şurası çok açık:
Arkadaşlarımız aslında tutuklanmadı, Saray Rejimi’nce rehin alındı. Hiçbir yasal dayanağı olmayan, normal koşullarda tutuklamaya bağlanmaması gereken bu tutuklama kararı hukuki değil, siyasi bir karardır.
Saray bu kararla yalnızca öğrencilere değil, öğrencileri desteklemek için her akşam 9’da cama çıkıp tencere tavalarla baskı ve şiddeti protesto eden tüm yurttaşlara gözdağı vermek istemiştir ama nafile…
Bizler bu gözdağına pabuç bırakmayacağız, sinmeyeceğiz, aşağı bakmayacağız.
Hepimiz biliyoruz ki ülkenin geleceği için, özgür yarınlar için mücadele eden gençlerin hiçbir suçu yok.
Bu mücadele, yoldaşımız Anıl’ın da dediği gibi, içeride dışarıda hepimizin mücadelesidir.
Bu mücadele yalnızca bir kişi olarak Melih Bulu’ya değil, halkın özgür iradesini tanımayan, seçimleri yok sayan, tepeden inme kayyumlar atayan tek adam düzenine karşı mücadeledir.
Bu mücadele yurttaşlar arasında din, dil, ırk, cinsel yönelim ayrımcılığı yapan, nefret söylemiyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden soysuzlara karşı mücadeledir.
Bu mücadelede Anıl’ı, Şilan’ı, Doğu’yu ve Selo’yu yalnız bırakmayacağız.
Rehin alınan dört arkadaşımızı Saray’ın zindanlarından çekip alacağız.
Onlar ellerinden geleni yaptı. Bundan sonrası bizde!
Türkiye İşçi Partisi