“KIBRIS’TA ÇÖZÜM İÇİN ORTAK AÇIKLAMA

Kıbrıs, her iki toplumdaki milliyetçi ve şoven çevrelerin yıkıcı çabaları ve Anglo-Amerikan emperyalizminin hem bu çabaları kışkırtarak hem de bunlardan yararlanarak uyguladığı komploları sonucu trajik dönemlerden geçmiştir.  

Kıbrıs, NATO planlamaları çerçevesinde 15 Temmuz 1974 faşist Yunan darbesi ve bu darbeyi izleyen 20 Temmuz Türkiye’nin askeri müdahalesi sonucu ikiye böldürtülmüştür. 

Kıbrıs’taki bölünmüşlük emperyalizmin bölgesel stratejik çıkarlarını ve üstünlüğünü pekiştirmiştir. Doğu Akdeniz’in ve Kıbrıs adasının militarizasyonu, bölgede ve adada çözülmemiş sorunların iyice çıkmaza girmesine yol açmaktadır. Ada üzerinde emperyalist etki ve hegemonya daha da yoğunlaşmış, birçok emperyalist askeri üs ve dinleme tesisi ile Orta Doğu coğrafyası ve halklarına yönelik saldırılarda sıçrama tahtası olarak kullanılmıştır ve kullanılmaya devam etmektedir. 

Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlük Ada’nın bölünmüşlüğünü kalıcılaştırmakta, emperyalizmin bölgesel hegemonyasını güçlendirmekte, iki toplumun federal bir çatı altında bir araya gelmesini engellemektedir. 

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir devam eden Kıbrıs Sorununun bir an önce çözülerek statükonun sona erdirilmesi şarttır. Soruna acilen çözüm bulunması, Türkiye’nin izlediği nüfus aktarımı, demografik yapının planlı bir şekilde değiştirilmesi ve kolonyalist politikaları karşısında yok olma tehdidi yaşayan Kıbrıslı Türkler, belirsizlik içinde yaşayan Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs’ın ve bölgemizin barışçıl geleceği açısından kaçınılmazdır.

Bu bağlamda, Kıbrıslı Türk, Kıbrıslı Rum, Ermeni, Maruni ve Latin tüm Kıbrıs halkının barış içinde, tüm yabancı askerlerden ve üslerden arındırılmış, bağımsız, egemen, birleşik bir Kıbrıs’ta yeniden bir arada yaşaması esas hedefimizdir.

Liderler arası müzakereler, düzeyi düşürülmeden, bugüne kadar üzerinde uzlaşıya varılmış konulara saygı gösterilerek Crans Montana’da kaldığı yerden ve Guterres Çerçevesi temelinde bir an önce yeniden başlamalıdır.

Bulunacak çözüm, BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararlarında tanımlandığı gibi tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olan, siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki bölgeli federasyondur. Çözüm bütün Kıbrıslıların insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygılı olmalı, herhangi bir yabancı ülkenin garantörlüğünü reddetmeli ve Kıbrıs’ı tam bağımsızlığa kavuşturmalıdır. 

Son dönemde Doğu Akdeniz’de devam eden gerginlik son bulmalıdır. Doğu Akdeniz’in ABD öncülüğünde askerileştirilmesi çabalarına son verilmelidir. ABD emperyalizminin Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde bölgemizde yaptığı zulüm ve yarattığı kan gölü ve bu bağlamda Kıbrıs’a, Türkiye’ye ve bölge ülkelerine biçtiği rol asla kabul edilemezdir. 

Son dönemde artan emperyalist saldırı ve müdahalelere karşı bölge halkları ile enternasyonalist dayanışmamızı bir kez daha vurgularız.

Kıbrıs sorununa Kıbrıslıların ortak iradesine dayalı, Uluslararası Hukuk, BM kararları ve Üst Düzey Antlaşmalara uygun bir çözüm bulunması için yerel ve uluslararası tüm ilerici ve sol güçleri ortak mücadeleye çağırıyoruz.

Sol Hareket, Emekçi Halkıİlerici Partisi (AKEL), Türkiye İşçi Partisi (TİP), 

19 Kasım 2019

Paylaş: