Saray’ın yaşama açtığı savaşta tarafız, hesap soracağız!

Ülkemizde yaşam hakları savunucularının, çözümlerini her gün sıralamaktan ve yetkilileri önlem almaya çağırmaktan usanmadığı sokak hayvanlarının sorunları, bu ülkede nefret üreten her sorundan beslenmeyi iktidarının kaynağı etmiş Saray tarafından giderek daha da derinleştiriliyor. Sağlıklı bir aşılatma ve kısırlaştırma seferberliği ile hem sokak hayvanlarının hem de insanların sağlığı ve güvenliği temin edilebilecekken, iktidar sorumluluğu üzerinden atıp vatandaşa ve hayvanlara yükleyecek yeni formüller aramaktan başka bir şey yapmıyor. Mevcut kanuni düzenlemeleri uygulamaktan geri dururken konunun uzmanlarının daha kapsamlı bir yasa ihtiyacı olduğuna yönelik uyarılarını, bu konuda Meclis’te oluşturulmuş komisyonun kapsamlı raporunu göz ardı ediyor.

Bu ihmal ve nefret politikalarının nihayetinde belediyeler tarafından ölüm kampı haline getirilen barınaklardan her geçen gün başka bir vahşet haberi geliyor. 21. yüzyılın ilk çeyreği bitecekken zenginliğiyle ve büyüklüğü ile övünen bir iktidarın yönettiği ülkede kuduz vakası görülüyor, büyük şehirlerin hastanelerinde dahi kuduz aşısı bulunmadığı haberleri yurdun dört bir yanından geliyor. Saray bu noktada dahi aşısı bulunmuş bir hastalığın sorumluluğunu çocuklara, çocukların ailelerine ve hayvanlara atmaktan utanç duymuyor.

Tüm bunların neticesinde dün bir kez daha Saray’ın nefret politikalarının alışıldık sonuçlarıyla yüzleştik. Mamak’ta kanunu uygulatmak üzere görevini yapan avukatlara AKP’li Mamak Belediyesi’nin zabıtalarının saldırısı, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın ziyaret edip örnek çalışma olarak gösterdiği Konya Barınağı’ndan çıkan ülke gündemine oturan vahşet görüntüleri bu ülkede her gün yaşanan ihlallerin yalnızca haberdar olduğumuz ikisi.

Çözümü belli bir sorunu nefret politikalarına alet eden Saray Rejimi’ne bir kez daha sesleniyoruz: Sokak hayvanlarının sorunlarının sorumluları ne yurttaşlarımız ne de masum hayvanlardır. Sorumlu kanunun yüklediği aşılatma, kısırlaştırma yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve tüm gücünüzle koruduğunuz belediyeler, onlar daha fazla kar etsin diye elinizden geleni yaptığınız üreticiler, tüm sorunları çözecek bir kanun önerisi önünüze getirildiğinde yaşam hakkı savunucularını değil karından ve rahatlığından feragat etmeyen patron arkadaşlarının sözünü dinleyen sizlersiniz. Bu ülkenin sokakları ancak sizden kurtulduğumuzda çocuklar için, hayvanlar için, her birimiz için güvenli ve sağlıklı olacak. Nefret politikalarınızı yenecek, tüm sorunlarımızı bilimin ve birlikte yaşam irademizin ışığında çözeceğiz. Yaşamı savunmakta da, sizden hesap sormakta da inat ediyoruz.

Türkiye İşçi Partisi Hayvan Hakları Komisyonu

Paylaş: