Bu akşam Kızılay Kadıköy Şubesi önünde düzenlemek istediğimiz ancak sokakta polis ablukası ve saldırısı ile karşılaştığımız basın açıklamasının metnini kamuoyuna saygıyla sunarız.
Saygıdeğer basın mensupları, değerli yurttaşlar,
Şu anda Kızılay’ın Kadıköy şubesi önünde Türkiye İşçi Partililer olarak bu basın açıklamasını düzenliyoruz. Bu basın açıklamasını, hem öfke hem de utanç dolu duygularla gerçekleştiriyoruz. Gerçekten öfkeliyiz, gerçekten utanıyoruz!
Öfkeliyiz çünkü 155 yıldır Türkiye’nin en büyük insani yardım kuruluşu olma unvanını taşıyan bu kurum, AKP’nin 20 yıllık rezil düzeninin basit bir yansımasına dönüşmüş durumdadır.
Utanç duyuyoruz çünkü 20 gün önce yaşadığımız deprem felaketinde evleri yıkılan insanlar hala çadır beklerken bu kurum, stokta beklettiği çadırları para karşılığında derneklere satıyor. Bu kurumun başkanıysa bu durumu “Ahlaki, akılcı ve yasal” bulduğunu söylüyor. Hiçbir sorumlu şapkasını önüne alıp düşünmüyor, istifa etmeyi aklından bile geçirmiyor. İşte biz, bu utanmazlık karşısında onlar yerine utanıyoruz.
Soruyoruz: Yıllardır toplanan deprem vergileri tedbirler için harcandıysa, Kızılay neden deprem çadırını satma ihtiyacı duyuyor?
Soruyoruz: Çadırlardan gelen gelirler ile yeniden deprem bölgesine erzak ve çadır sağladığınızı söylüyorsunuz, öyleyse neden doğrudan bu çadırları bölgeye insanlarımızın yaralarını sarmak için göndermediniz?
Soruyoruz: Türkiye İşçi Partisi deprem bölgesine gönderdiği çadırları tanesi 8 ila 10 bin lira arasında tedarik ederken, depremin 2. Gününde Kızılay Ahbap’a çadırların tanesini kaç TL’den sattı? Neden binlerce çadır stokta bekledi?
Bu soruların cevaplarını aslında biliyoruz. AKP’nin yarattığı çürümeden Kızılay gibi kurumlar da nasibini almış, akrabalık ve yandaşlık meselesi memleket meselesinin önüne geçmiştir. Bu düzende Kızılay depremzede çadırından kâr elde etmeyi amaçlar, depremde borsa vurgunları gerçekleşir, insanlar enkaz altında ya da çadır beklerken soğuktan ve açlıktan yaşamını yitirir. Her şeyden tek bir adamın sorumlu olduğu bu rejimde yaşadıklarımızın hiçbirinden o adam sorumlu değildir. Saray Rejimi’nde suç vardır ama suçlu yoktur.
Biz Türkiye İşçi Partisi olarak buradan bir kez daha söz veriyoruz: Depremde kâr ve rant peşine düşenlerin peşine düşeceğiz, yakalarını bırakmayacağız! Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın ve Kızılay’ı bir skandal beşiği haline getirenlerin derhal istifasını istiyoruz.
Depremin ardından halka asıl felaketi yaşatan, on binlerce canımızı göz göre göre ölüme terk edenlerle hesaplaşacağız. Halkımızın gücüne, inadına, dayanışmasına güvenerek yürüdüğümüz yolda bu felaketin yaralarını hep birlikte saracağız.
Asrın Felaketi, Saray Rejimi’ne karşı halkımızı yalnız ve çaresiz bırakmayacağız.