- Asgari ücret tespit süreci ilgili mevzuata uygun yürümemiştir. İşçi, işveren ve bürokratlardan oluşan komisyon yerine yönetmelikte yeri olmayan bir biçimde Saray tarafından belirlenmiş ve orada açıklanmıştır. Usulsüzdür!
- Asgari ücret hesabında işçilerin yaşam koşullarına ilişkin gerçekçi verile kullanılmamıştır. Enflasyon hesaplamaları, işçinin ailesiyle birlikte geçinmesi için gerekli tüketim miktarı, büyümeye paralel bir refah payı vb. veriler dikkate alınmamıştır. Objektif ve gerçekçi değildir!
- Belirlenen asgari ücret neredeyse açlık sınırında, yoksulluk sınırınınsa çok altındadır. Adil, insana yakışır geçim şartları sağlamaktan uzaktır. Adaletsizdir!
- Asgari ücreti Maliye Bakanı “fakire verilecek sadaka”, Cumhurbaşkanı ise “sırtındaki küfe” olarak gördüğünü ifade etmiştir. Asgari ücret sosyal adaleti sağlayacak bir mekanizma gibi görülmemiş, bir lütuf gibi sunulmuştur. Hakkın yok sayılmasıdır!
- Türkiye emekçilerinin yarısından fazlası asgari ücret ve civarına mahkum edilmiştir. Bu Saray Rejiminin ucuz işgücü cenneti yaratma politikasının parçasıdır. Milli gelirden emeğin aldığı pay hızla azalırken belirlenen asgari ücret emekçinin pastadaki payını daha da küçültecektir. Düzeltici değildir!
Milyonlarca emekçinin her ay alacağı ücrete, hiç emek harcamadan o ücretin onlarca katını cebine indiren patronlar ve o patronların siyasi temsilcisi olan AKP tek başına karar veremez. TİP asgari ücretin sefalet ücreti olmaması, taban ücretin uygulanması ve emeğin hem büyümeden hem refahtan payını alması için mücadelesini hız kesmeden sürdürecek. Milyonlarca emekçi yoksulluk ücretine mahkum olmayacak. Türkiye’nin geleceğini Saray’ın ellerine teslim etmeyeceğiz!