YASAYI UYGULA! SOKAK HAYVANLARINDAN ELİNİ ÇEK!

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Macaristan seyahati dönüşü sokak hayvanları ile ilgili olarak bir gazetecinin sorusuna verdiği yanıt, kanun tanımaz AKP iktidarının yaşamın her alanında tanık olduğumuz hak ihlallerine eklenen bir yenisi.

19 yılda ne oldu?

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun kabulü 2004 yılı. Belediyelerin sokak hayvanları ile ilgili görevlerinin belirlendiği kanun maddesi 5199 / 6. Madde: Kısırlaştır, aşıla, yerine bırak.

2021 yılı Temmuz ayında bu kanunda, hayatında elini hayvana sürmemiş, bir kez olsun devlet barınağından içeri adım atmamış vekillerce bir düzenleme yapıldı ve Türkiye tarihinde Hayırsız Ada’yı bile geride bırakan, sonuçlarını bugün dahi yaşamaya devam ettiğimiz ülkenin en büyük köpek katliamının, hayvana şiddetin önü açıldı. “14 Ocak Kanlı Yasa” olarak anılan bu değişiklik sonucu, belli ırk köpeklerin kısırlaştırılıp kayıt altına alınması yasa ile mecbur kılındı ancak devlet, zorunlu kıldığı bu işlemi kendi barınaklarında, rehabilitasyon merkezlerinde yapmak yerine vatandaşları özel kliniklerde yapmaya zorladı. Ülkenin ekonomik koşullarında kısırlaştırma operasyon bedelini karşılayamayan insanlar ya hayvanlarını terk etmek ya da 14 982 TL cezayı ödemek zorunda bırakıldı. Halbuki bu tür bir yasal zorunluluğun altyapısı hazırlanmalı, kayıt öncesi kısırlaştırma işlemi belediye barınaklarında, rehabilitasyon birimlerinde yapılmalıydı.

Belediyelerde bütçe var, barınak yok. VERGİM NEREDE?

14 Ocak süreci bir kez daha gösterdi ki AKP iktidarı vatandaşlardan her alanda vergi topluyor ancak vergiler harcanması gereken yerlere gitmiyor. 14 Ocak sürecinde kısırlaştırma operasyonu bedelini karşılayamayan birçok kişi köpeğini barınaklara terk etti. Ancak barınaklar ne alan ne sayı ne de imkân olarak yeterli olmadığından, binlerce köpek yine belediyeler tarafından ormanlara terk edildi ya da insanlık dışı koşullarda öldürüldü.

AKP iktidarı açıkça yasayı ihlal ediyor.
2004 yılında çıkan kanun belediyelere kendi alanları içinde yaşayan sokak hayvanlarını kısırlaştırma ve aşılama zorunluluğu getirdi. Bu işlemlerin bütçesi de bizlerin vergilerimizle oluşturuluyor.

Sorumlu 19 yıldır kısırlaştırma yapmayan BELEDİYELERdir, köpekler değil.
Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki belediyeler sorumluluklarını, görevlerini yerine getirmediği, kısırlaştırma ve aşılama yapmadığı için kontrolden çıkmış bir köpek sayısı söz konusu. Ancak bu durum tabii ki hayvanların ya da gönüllülerin suçu DEĞİL. Sorumlu tutulması gereken taraf görev tanımında sokak hayvanlarının kısırlaştırılması açıkça belirtilmiş olan, bu iş için bütçe alan belediyelerdir.

“Sokak hayvanları meselesi” diye bir sorun YOKTUR; belediye sorunu vardır. Sorun, AKP iktidarı altında 19 yıldır barınak kurmayan, kısırlaştırma yapmayan belediyelerdir.

Az sayıdaki belediye barınaklarının durumu bugün Nazi kamplarını aratmaz haldedir. Cumhurbaşkanı’nın örnek olarak gösterdiği iki barınak, Beykoz ve Konya barınakları ölüm kamplarından farksızdır. O kadar ki Konya Barınağı’nda yaşanan “Kürek davası” Türkiye’yi uluslararası alanda bir kez daha insanlık dışı koşullar ve yaşam hakkı ihlalleri ile anılan bir ülke konumuna getirmiştir. Belediyeler ceza kapsamında olmadığı ve hayvan hakları aktivistleri ile hukukçuların tüm çabalarına rağmen kapsama alınmadığı için, devlet birimleri olan barınaklarda işlenen tüm suçlar cezasız kalmakta, bu da şiddeti teşvik etmektedir.

“Güvenlik sokaklar”dan söz edeceksek, bu güveni sağlamanın ilk adımı kısırlaştırma ve aşılama sorumluluğu devlette olan hayvanları öldürmek değil; köpeği kulübesinde diri diri yakan, tecavüz edenleri; çocuk istismarcılarını; kadın ve LGBTİ düşmanlarını yargılamak ve cezalandırmaktır.

Adalet, ve dolayısıyla güven, toplumdaki en zayıf halkayı korumakla başlar. En zayıf halka her zaman hayvanlar ve çocuklardır.

Sonuç olarak sokak hayvanları bir merhamet ya da sevgi meselesi değil; bir hak, hukuk meselesidir.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve anayasa kimsenin keyfine göre esnetilemez, uygulanamaz. Mevcut kanun ne diyorsa, geçerli uygulama odur, o olmak zorundadır.

Tam da bu yüzden diyoruz ki:

Yasayı uygula; sokak hayvanlarından elini çek!

Paylaş: