2 NİSAN OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ

Otizm, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkan nörogelişimsel bir farklılıktır. Otizm spektrumunda olan bireylerin, nörotipik bireylerden farklı iletişim ve sosyal etkileşim becerilerine sahip olduğu görülmektedir. Otistik bireylerin başta sosyal ve iletişim olmak üzere tüm gelişim alanlarında beceriler edinmeleri ve bağımsız yaşam becerileri kazanmaları için etkili eğitim, uygulama ve terapi hizmetlerine ve kapsamlı müfredatlarla ulaşabilmesi önemlidir. Otistik bireylerin eğitim, istihdam, sağlık hizmetleri ve sosyal yaşama erişim hakları vardır ve bu hakların korunması için politikalar ve yasaların oluşturulması gerekmektedir.

Otizm farkındalığı, otizm spektrumunun ve tüm nöroçeşitliliklerin toplumda anlaşılmasını ve kabul edilmesini sağlamayı amaçlar. Farkındalık çalışmaları kamuoyunu otizm hakkında doğru, bilimsel bilgilerle bilgilendirmek, otistik bireylerin ve ailelerinin ihtiyaçlarına duyarlılık geliştirmek gibi etkinlikleri içerebilir. Otizmi tanıyan ve anlayan bir toplum, otizm spektrumundaki bireylerin yaşam kalitesini artırabilir ve onlara destek olabilir.

Otistik bireyler sağlık, eğitim, istihdam, ulaşım ve sosyal yaşam alanlarına erişmekte hala ciddi sorunlar yaşamaktadır. Demokratik bir toplumda herkesin yaşam hakkı eşit ve adil olmalıdır. Adil, kapsayıcı bir toplumun oluşturulması için otistik bireylerin kendi deneyimlerini ifade edebilmeleri, karar alma süreçlerine katılabilmeleri ve kendi yaşamlarını yönlendirebilmelerini önemsiyoruz. 

Otistik bireylerin ve ailelerinin seslerini duyurabilmeleri, insan haklarına uygun ve talep ettikleri kadar topluma katılım imkanlarının sağlanması için ihtiyaç duydukları desteklerin sağlanmasına yanıt verebilecek politikaların geliştirilmesi içinTürkiye İşçi Partisi olarak sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Otizm dostu kentler, mahalleler, iş-çalışma ortamları, inşa edip, her alanda erişilebilirlik ve kapsayıcılığı sağlamayı, hak temelli bir yaklaşımı benimseyeceğiz. TİP olarak, otizmli bireylerin ve ailelerinin, uzmanların, alandaki diğer öznelerin her türlü eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal etkileşim gibi temel insan haklarına tam erişimini garanti altına almayı amaçlıyor ve bunun yollarını garanti altına almayı önemsiyoruz.

Otistik bireylerin kendilerini temsil edebilmesi için aşağıdaki bazı adımlar atılabilir:

1.​Eğitim ve Bilinçlendirme: Otistik bireylere, hakları, iletişim becerileri ve karar alma süreçlerine katılma konusunda eğitim verilmelidir. Bu eğitimler, otistik bireylere kendi haklarını anlamaları ve ifade etmeleri konusunda yardımcı olabilir.

2.​Destek ve İyileştirilmiş İletişim: Otistik bireylere, ihtiyaçlarına uygun iletişim yöntemleri ve destekler sağlanmalıdır. Bu, alternatif ve artırılmış iletişim yöntemleri kullanılması veya destekleyici iletişim cihazları gibi araçların kullanılmasını içerebilir.

3.​Örgütlenme ve Temsilcilik: Otistik bireler, kendi topluluklarında örgütlenmeli ve temsilcilik rolleri üstlenmelidirler. Otistik bireylerin katıldığı dernekler, gruplar veya kuruluşlar, onların seslerini duyurabilmeleri için önemli bir platform sağlayabilir.

4.​Politik Katılım: Otistik bireylerin, politik süreçlere katılımını teşvik etmek önemlidir. Bu, otistik bireylerin toplumda temsil edildiği politik platformlara katılmalarını sağlamak, karar alma organlarında temsil edilmelerini desteklemek ve otizmle ilgili politikaların oluşturulmasında doğrudan rol almalarını sağlamak anlamına gelir.

5.​Duyarlılık ve Kapsayıcılık: Toplumun genel olarak otistik bireylere karşı daha duyarlı ve kapsayıcı olması gerekmektedir. Bu, otistik bireylere karşı ayrımcılığı önlemek, ihtiyaçlarına uygun destek ve fırsatları sağlamak ve onların katılımını teşvik etmekle mümkündür.

6. Aile ve Toplumun İşlevselliği : Otistik bireylerin aileleri, uzmanlar, akrabalar ve toplumun diğer üyeleri, onları ötekileştirmeyen, dışlamayan ve sağlamcı bir dil kullanmaktan kaçınarak daha eşit yurttaşlık temelleri üzerine kurulu bir yaklaşım benimsemelidir. Bu yaklaşım, daha açık, daha kapsayıcı, daha fırsat verici ve eşlik edici olmalıdır. Eğitim, terapi ve toplumsal katılımı içeren bir anlayış, otistik bireylerin ve ailelerinin ihtiyaçlarına uygun destek ve fırsatları bir araya getirmelidir. Bu, sadece anlayış ve dilin ötesinde, somut destek ve fırsatların sağlanmasını da gerektirir. Bu şekilde, otistik bireylerin toplumun tam anlamıyla bir parçası olmalarını destekleyen bir ortam yaratılabilir.

Kısaca Bugün, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, TİP olarak, otistik bireylerin ve ailelerin haklarına saygı duyma, adaleti sağlama ve eşit yurttaşlık haklarınıdestekleme taahhüdümüzü yeniden teyit ediyoruz. Eşit yurttaşlık, erişilebilir ve kapsayıcı kentler, nöroçeşitlilik, aile desteği gibi temel değerlerle ve önerilerle, otizm spektrumundaki bireylerin toplumumuzun tam anlamıyla bir parçası olmalarını sağlamayı bulunduğumuz her alanda savunacağız. 

Türkiye İşçi Partisi Engelliler Komisyonu

Türkiye İşçi Partisi Çocuk Hakları Komisyonu

Paylaş: