‘Sandık Gezi’si’
Türkiye’de sosyalistlerin büyük çoğunluğu son yerel seçimlerde oylarını Cumhur İttifakı adaylarının kazanmaması için kullanmıştır ve bizce doğru olanı yapmıştır. Sosyalistler bunu, Millet İttifakı’nın bileşeni olarak yapmamıştır.
Türkiye’de sosyalistlerin büyük çoğunluğu son yerel seçimlerde oylarını Cumhur İttifakı adaylarının kazanmaması için kullanmıştır ve bizce doğru olanı yapmıştır. Sosyalistler bunu, Millet İttifakı’nın bileşeni olarak yapmamıştır.
Hegel ile Marx arasındaki ilişki uzun yılların tartışma konusu. Kimi yorumlara göre Marx, Hegel’in sadık bir tilmizi sayılır, onun diyalektiğini alıp kendi sistemine yerleştirdiği söylenir. Kimi
Bu sayfadaki yazılarda sık sık kullanılan kavramlardan biri “kuruculuk”. Kimi zaman doğrudan kurucu pratikler üzerine, kimi zamansa çeşitli konuların kurucu uğraklarını hesaba katarak da olsa bir
Türkiye’de önümüzdeki dönemde yaşanabilecek siyasal gelişmelerden ayrı, ülkenin bugünkü siyasal-ideolojik haritası konusunda neler söylenebilir? Haritaya en genel hatlarıyla bakıldığında iki siyasal-ideolojik öbek görülüyor: İslamcı-faşistdamar ve post-liberal arayışlar öbeği… Kuşkusuz,
İşin alfabesinden başlamak zorundayız: Bir Marksist için sınıflar mücadelesi, her tür gelişimin temeli ve hareket ettirici gücüdür. Ancak, bu mücadele kendini iki temel sınıfın yalınkat karşılaşması
Kampanya dönemleriyle birlikte yaklaşık 6 aylık bir seçim sürecini geride bıraktık. Yalnız iktidardaki faşist blokun durumu açısından değil, Kürt meselesinden uluslararası politikaya kadar düzen siyasetinde dengeleri
Bugün sosyalist kesimde düşünsel-pratik gelişimin önündeki en büyük engellerden biri, düzgün tartışıldığında herkesi ileriye taşıyabilecek konuların günün modası etiketlemelerle güme getirilmesidir. Örneğin, kendi ayrı konumları ve
23 Haziran’ın ertesini yaşıyoruz. İşin aslı, çok uzun süredir yenilmezlik zırhına bürünmüş bir iktidarın, 31 Mart’taki birçok büyükşehir belediyesinin kaybının peşine, yine 31 Mart’taki İstanbul yenilgisinin
Başlarken hemen belirtelim: Tekrarlanan İstanbul seçiminde farkın bu kadar açılmasını beklemiyorduk. Evet, rejimin panik içinde saçma sapan işlere kalkıştığını hep gördük, ama sonucunun bu kadar “ağır”
Cumhurbaşkanlığı sistemi için referandumun yapıldığı 16 Nisan 2017 gününden 11 gün sonra bu sitede yaptığımız değerlendirme yazısını “Hayır kazanmıştır. Gelecek HAYIR’cılarındır!” cümleleriyle tamamlamıştık. Referandumun hemen ardından
23 Haziran seçiminin ve yaratacağı sonuçların, uzun boylu ve çok boyutlu değerlendirmelere ihtiyaç duyduğu açık. Gelen günler böylesi artışmaları şimdiden çağırıyor. Bir ilk değerlendirme olması kaydıyla,
Hukuksuz ve adaletsiz biçimde iptal edilmesinin ardından yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sonucu açık ve nettir: Koltuk uğruna özgürlüğümüzü, ekmeğimizi, geleceğimizi çalmaya çalışan Saray faşizmi