TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ HAYVAN HAKLARI SEÇİM BİLDİRGESİ

Ülkemizin AKP’yle geçirdiği karanlık yıllarda, yaşamın her alanında olduğu gibi, hayvan hakları konusu da Sarayın kar odaklı politikaları ve nefret örgütleyerek iktidarını sağlamlaştırma çabalarından nasibini almıştır. Yaşam hakkı savunucularının tüm çabalarına rağmen bilimsel ve pratik çözümleri mümkün pek çok başlık çözümden uzaklaştırılmış, mevcut düzenlemelerin daha ilerisinde bir kanun çıkartılması için verilen emekler AKP’nin patron güdümlü kararlarıyla boşa çıkarılmıştır. Bugün saray iktidarı hayvan dostlarımızın doğal yaşam alanlarının tahribinden, gördükleri eziyetlerin cezasız kalmasına, kar için merdiven altı imalathanelerde alınıp satılmalarından, denetimsiz barınaklarda açlıktan ölmelerine kadar pek çok suça her gün yenilerini eklemektedir. Türkiye İşçi Partisi; hissedebilen, iletişim kurabilen, yaşayan varlıkların haklarına ilişkin yaklaşımın ticari kavram setleri ve örgütlü nefretin güdümünde belirlenmesini sorunun temel kaynağı olarak kabul eder.

Kapitalizmin yaşamın her alanına yaptığı gibi hayvan dostlarımızı ve yaşam alanlarını da sömürü düzeninin nesneleri olarak görme ısrarı, yurttaşların örgütlü dayanışmasına, yükselttikleri itiraz ve mücadelelerine rağmen canlara mal olmaya devam ediyor. Hayvan dostlarımızın haklarının gözetilmesi ve birlikte yaşamın güvenli inşası ancak bu sömürü düzeninden ülkemizin kurtarılmasıyla mümkündür. Bu ülkenin hissedebilen canlılarının yaşam hakkı, patronların ve sarayın, onları, diğer her şey gibi sonsuz tasarruf ve sahipliklerindeki metalar olarak görmelerine tek edilemez. Özellikle son yıllarda insanların ve hayvanların zarar gördüğü ve idarenin yalnızca bugünkü düzenlemelerin yüklediği sorumlulukları yerine getirmesi ile dahi önlenebilecek olayların saray tarafından örgütlü bir nefrete dönüştürülmesi ülkemizi bilimin ve aklın ışığında çözümler bulmaktan uzaklaştırma amacı taşımaktadır.

Sarayın sorumluluğu üzerinden atma çabalarını boşa çıkaracak olan, yaşam hakkı savunucularının sesine kulak verilip kapsamlı bir hayvan hakları yasası ve idarenin bu yasayı uygulamaya zorlanması için alınacak tedbirlerdir. Bu çerçevede yürütülecek mücadeleye omuz vermeyi sorumluluğu ve hedefi olarak belirleyen Türkiye İşçi Partisi, aşağıdaki politikaların ivedilikle uygulanmasını, sorunun çözümünün ilk adımı olarak sunmaktadır.

  1. 5199 sayılı yasanın kazanımları korunmalıdır. Bu yasanın geriletilmesine yönelik saray ısrarının boşa çıkarılması, toplumsal muhalefetin ortak mücadelesiyle mümkün olacaktır.
  2. Yaşam hakkı savunucuları ve toplumsal muhalefetin çabalarıyla ortaya çıkan ve saray tarafından görmezden gelinen komisyon çalışmaları ve ortaya çıkarılan yasa taslağı dikkate alınarak çözüme yönelik bir yasa, saray yenilgiye uğratıldıktan sonra öncelikli olarak gündeme alınmalıdır.
  3. Çıkarılacak yasada hayvana eziyet davranışına caydırıcı bir ceza yüklenmesi olmazsa olmaz bir şarttır. Sarayın hayvana eziyet suçunu ancak Bakanlık şikayeti ile soruşturulabilecek bir usule sıkıştırması, kasıtlı bir örtbas denemesidir ve aydınlık Türkiye’nin yaşam hakkı anlayışında yer tutamaz.
  4. Sokak hayvanlarının aşılatılması, kısırlaştırılması ve yerinde yaşatılması yerel idarelerin ve bakanlığın ortak sorumluluğunda olup, bu sorumluluğun idari ve cezai karşılığı olması sorunun çözümü için mecburidir. Yetkili mercilerin basit tedbirlerle çözebilecekleri sorunların yükünü yurttaşlara yükleme anlayışları kabul edilmez.
  5. Evcil hayvanların ticaretin konusu edilerek birer eşya gibi alınıp satılması yasaklanmalı, yurttaşlar, sahipsiz hayvanları sahiplenmeye teşvik edilmelidir. Sahiplenilen hayvanların keyfi biçimde sokağa atılması veya sahiplerince kötü muameleye maruz bırakılması, takip mekanizmalarıyla önlenip cezai yaptırıma bağlanmalıdır.
  6. Hak temelli bir yasanın meclisten geçememesinin sebeplerinden olan patronların hayvan eziyeti üzerine kurulu eğlence tesisleri, sistematik yaşam hakkı ihlalleri doğurmaktadır. Bu gibi tesislerde kar uğruna hayvan dostlarımızın eziyete uğraması kabul edilemez ve bu konu mutlaka yeni düzenlemelerle çözüme kavuşturulmalıdır.
  7. Başta kanuni düzenlemeler olmak üzere, yasama ve yürütme, hayvan dostlarımızla ilgili tasarruflarında, yaşam hakkı savunucularının öneri ve katılımlarını gözetmeli, birlikte yaşamanın yolları yine hep birlikte bulunmalıdır.

Sarayın nefret politikalarını yenecek, aydınlık geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz.

Yaşamda inat ediyoruz.

Paylaş: