Komünistlik ne değildir?
Kampanya dönemleriyle birlikte yaklaşık 6 aylık bir seçim sürecini geride bıraktık. Yalnız iktidardaki faşist blokun durumu açısından değil, Kürt meselesinden uluslararası politikaya kadar düzen siyasetinde dengeleri
Kampanya dönemleriyle birlikte yaklaşık 6 aylık bir seçim sürecini geride bıraktık. Yalnız iktidardaki faşist blokun durumu açısından değil, Kürt meselesinden uluslararası politikaya kadar düzen siyasetinde dengeleri
Bugün sosyalist kesimde düşünsel-pratik gelişimin önündeki en büyük engellerden biri, düzgün tartışıldığında herkesi ileriye taşıyabilecek konuların günün modası etiketlemelerle güme getirilmesidir. Örneğin, kendi ayrı konumları ve
23 Haziran’ın ertesini yaşıyoruz. İşin aslı, çok uzun süredir yenilmezlik zırhına bürünmüş bir iktidarın, 31 Mart’taki birçok büyükşehir belediyesinin kaybının peşine, yine 31 Mart’taki İstanbul yenilgisinin
Başlarken hemen belirtelim: Tekrarlanan İstanbul seçiminde farkın bu kadar açılmasını beklemiyorduk. Evet, rejimin panik içinde saçma sapan işlere kalkıştığını hep gördük, ama sonucunun bu kadar “ağır”
Cumhurbaşkanlığı sistemi için referandumun yapıldığı 16 Nisan 2017 gününden 11 gün sonra bu sitede yaptığımız değerlendirme yazısını “Hayır kazanmıştır. Gelecek HAYIR’cılarındır!” cümleleriyle tamamlamıştık. Referandumun hemen ardından
23 Haziran seçiminin ve yaratacağı sonuçların, uzun boylu ve çok boyutlu değerlendirmelere ihtiyaç duyduğu açık. Gelen günler böylesi artışmaları şimdiden çağırıyor. Bir ilk değerlendirme olması kaydıyla,
Hukuksuz ve adaletsiz biçimde iptal edilmesinin ardından yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sonucu açık ve nettir: Koltuk uğruna özgürlüğümüzü, ekmeğimizi, geleceğimizi çalmaya çalışan Saray faşizmi
Neredeyse üç ay oldu, İstanbul seçimleriyle yatıp kalkıyoruz. Ne kadar önemli olursa olsun bir yerel seçimin bile “kaotik” hale getirildiği sürecin bir etabı daha yarın tamamlanmış
Türkiye İşçi Partisi memleketimiz ve emekçi halkımız için giderek daha da yakıcı hale gelen tehlikenin farkındadır. Kişisel ikbalini yurttaşlarımızın çıkarlarının üzerinde tutan Saray iktidarı, Türkiye’yi adım
Başlangıç önermemiz şöyle: Günümüz Türkiye’sinde mevcut iktidarın karşısında konumlanan muhalefet, emsal oluşturabilecek 50’lerdeki (Demokrat Parti karşıtı), 60’lardaki (Adalet Partisi karşıtı) ve 70’lerdeki (Milliyetçi Cephe karşıtı) muhalefete
Seçime doğru geri sayıyoruz ama AKP’nin önerisi olarak sunulan “Askeralma Kanun Teklifi”nin TBMM’deki görüşmeleri de başladı. Saray’ın meclisi işlevsizleştirme çabasının bir sonucu olarak son derece önemli